Sevgili Turhan Günay İçin
Turhan Günay Ağabeyle benzerliğimiz Günay’la sınırlı değil. Dergi yayın yönetmenliğinin özelliklerini ve güçlüklerini bilmekle de sınırlı değil. Aydın Karacasu’da, Afrodisyas’ın güzelliğinde yaşanan bağlamalı, türkülü, şiirli, dergili birliktelik, yıllar öncesine dayanan dostluğumuzu pekiştirmişti.
Yazılarımı yayınlara ilk sunuş günlerim. Turhan Günay beni nereden tanısın, tanıması olanaksız. “Kurban” adlı kitapla ilgili yazımı Cumhuriyet Kitap’a sunuyorum. Daktilo dönemim… Bir de ne göreyim, hem de Semih Poroy’un düşünçizisiyle birlikte yayımlanmamış mı. Bu olayın yüreklendirici etkisini hiçbir zaman unutamam. Yaşamımda dönüm noktalarındandır. Bu yüreklendirmenin benimle sınırlı olmadığını biliyorum, çok insana destek verdi. Günümüzde az kişide rastlanır bu niteliği şöyle belirtmek de olanaklı: Kişiyi değil, yazıyı öne almak, önemsemek!
Sevgili Günay’la ayrı illerde yaşıyoruz; diledikçe karşılaşamadık. Ne ki her karşılaşmada sıcacık kucaklaştık. Ne zaman ne yer araya girebildi.
Turhan Günay yüz günü aşkın zamandır tutuklu; ve diğer gazeteci arkadaşlar… Bu kabul edilebilir bir durum değil. Yaşamda kanıksanamayacak koşullar, olaylar vardır; bu da onlardan.
Turhan Günay’ı özgürlüğünden yoksun düşünemiyorum; bir an bile tutuklu kalmamalıdır.
Adımın Günay olduğunu bildiğim değin biliyorum; Turhan Günay Ağabeyle aydınlık günlerde yeniden birlikte olacağız. Onu yazının içtenliğiyle kucaklayacağım.
Turhan Ağabeyin dileğiyle, “Bol kitaplı günler…”
telgrafhanesanat
Yorum Kapalı.