Söyleşi-Laiklik Kavramı ve Anadolu Halk Kültürü – Alper Akçam

Cumhuriyet kuruluşu Batıdaki çağdaş dünyayı örnek almakla birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünde, Türkiye topraklarının parçalanmasında rol oynamış Batı emperyalizminin de ayrımındaydı. Niyazi Berkes genç Cumhuriyet’in Batı benzeri bir çağdaş toplum yaratma çabasını “Batı’ya rağmen Batılılaşma” olarak tanımlar ki, çok yerinde bir tanımdır bu…
Cumhuriyet tarihinde laiklik kavramının değişen güçler dengesi içinde değişen anlayışlarla ele alındığını görüyoruz. Batı dünyasında feodal beylere ve krallığa, onların düşünsel arka planını oluşturmuş kilise egemenliğine karşı gelişmiş olan demokrasi düşüncesi bizim topraklarımızda farklı bir yön izlemiş; Anadolu kırsalını saran ve binlerce yıldır üretici köylünün kanını emen toprak ağalığı ile tefeci bezirgân ilişkilere dokunulamamıştır.
Bunun sonucu olarak da laiklik kavramı Mustafa Kemal’in ölümünden hemen sonra tartışmaya açılan ve ayakları birer birer yok edilmeye başlanan bir kavram olmuştur.
Laiklik karşıtı hareketlerin bir ayağı Anadolu’daki bu tefeci bezirgân sermaye, diğeri de emperyalist Batı’nın Edward Said’in “Şarkın Şarklılaştırılması” olarak tanımladığı sinsi politikalardır.
…………………………..

(Söyleşi bitiminde kitap imza etkinliği yapılacaktır)
Söyleşi dostlara açıktır.)