Günay Güner
Değerli Yazar-Ozan Hasan Mercan‘ı 29 Nisan 2006’da yitirdik. O sıcak, alçakgönüllü, içten, sessiz, coşkulu sevgi insanı, bir yaz günü çekip gitti aramızdan.
Hasan Mercan çok verimli, çok çalışkan bir yazardı. Savaşın kan gölüne çevirdiği eski Yugoslavya’da, o diyarlarda Türkçenin en yetkin seslerinden, kalemlerinden oldu. 1944’te, o zamanki Kosova özerk bölgesinde, Sar Dağları eteklerindeki Prizren‘de doğdu. Öğretmen Okulunda öğrenci iken Birlik gazetesinde çalışmaya başladı. Stajını Türkiye’de yaptı. Daha sonra, ülkesindeki çeşitli gazetecilik kurslarına katıldı ve kırk yıl boyunca gazeteci ve televizyon yapımcısı olarak çalıştı.
Bu çalışmalarının yanı sıra elli altı özgün yapıtı, sahneye koyduğu yirmi oyunu, Türkçeye kazandırdığı otuz çevirisi ve kendisi hakkında yazılmış bir kitap bulunan Hasan Mercan, Yugoslavya Türk yazınının ikinci kuşağının çok önemli bir temsilcisi sayılıyor. Yazar-Ozan-Dramaturg-Çevirmen Hasan Mercan, Ömer Faruk Toprak Başarı Ödülü‘nü de kazanmıştı.
Dünya Yazarlar Örgütü‘ne kabul edilen Hasan Mercan pek çok başarıya imza attı. Onlarca özgün yapıt, sahneye koyduğu oyunlar, Türkçeye kazandırdığı çeviriler, aldığı ödüller… Ve o anlatılmaz alçakgönüllülük. Yakından tanıma şansına eriştiğim büyük insanlarda ben hep bu özelliği gördüm: gerçek bir alçakgönüllülük…
Yaşar Kemal’in övgü dolu bir önsöz yazdığı Namus Köprüsü adlı romanı Türkiye’de yayımlandı. Ülkesinin Bor kentinde düzenlenen Balkan Yazarları Karşılaşması’nda Balkanlarda Yaşayan En İyi Türk Edebiyatçısı seçildi. Haftalık Tan gazetesinde köşe yazıları yazmış, Priştine Televizyonunda kültür yorumculuğu yapmış olan Mercan, Tomurcuk, Kuş ve Sevinç adlı çocuk dergilerini ve Çığ adlı edebiyat dergisini yönetti.
Savaş sırasında Mercan’ın Priştine’deki evi yağmalandı, basıma hazırladığı çalışmalar ve otuz sekiz yıldır tuttuğu günlükleri yok edildi.
Hasan Mercan’ın şiirlerinde olsun, öykülerinde olsun Türk halk kültürünün, inançlarının, değerlerinin etkileri çok belirgindir. Yapıtlarının birçok yerinde masallara, manilere, kırsal yaşama, doğaya dayanır, bu güçlü kaynaktan beslenir. Zaten hangi bilinçli yazar halk kültürünü görmemezlikten gelebilir ki? İşte “Gelin” başlıklı şiirinden bir bölüm:
Ona toprağı anlatmayın
Her mısır başağında o var
Çatlak ellerinin sızısında
Güneşin gözyaşları
Habîre dökülür
Dökülür babam dökülür
Yapıtlarında içinde büyüdüğü, bir parçası olduğu Balkanlar’daki Türk toplumunun tarihten sızıp gelen çilesi, acısı, değerleri, doğaya, yurduna, toprağına olan sevgisi vardır. Türkçenin dupduru güzelliğiyle işler halkının inceliğini. Çoğu yerde de yerel olmaktan çıkarır bu temayı. Dünyanın neresinde olursa olsun paylaşılacak bir duruma getirir. Dilinin, söyleyişinin zenginliğiyle yapar bunu. “Gece” başlıklı şiiri de yer yer bir çocuk bakışının tertemiz saflığından, derin duyarlılığından oluşur:
Gece,
Ya atı kanatlı bir masal,
Ya bir bilmece,
Belki de, İçi dolu gülmece,
Kara bir kartal?
Gece,
Çocukları uyuşturmuş;
Peki, biz uykudayken
Onunla n’olurmuş?…
Düşünü düşünen bir düş mü?
Gülüşünü gülüş bilen bir gülüş mü?
Gece,
Usul usul inmeseydi,
Ne çok şeyler daha sorardım, anne,
Hele uykum gelmeseydi!
Mercan, savaş cehenneminden kurtulup Türkiye’ye göçmüştü. Çok sıcakkanlı, dost canlısı bir muhabbet insanıydı. Sık olmasa da sergilerde, dinletilerde, konferanslarda, toplantılarda görüşürdük. Hiç unutmam; Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan ve bildiri sunduğu bir roman sempozyumundan sonra, bir türkü dinletisi olmuştu da, güzelim türküleri gözleri dolu dolu dinlemiş, oturduğu yerden birlikte söylemişti Hasan Mercan.
Bir yandan sağlık sorunlarıyla uğraşırken, edebiyatçıların ilgisizliğinden, kimsenin arayıp sormamasından haklı olarak yakınırdı, içlenirdi.
Mercan’ın Prizren’de başlayan yaşamı, Sincan’da noktalandı. Aklına gelir miydi hiç? Şimdi Sincan’ın Cimşit Gömütlüğünde Türkçenin yüz akı bir yazın insanının yattığını kaç kişi bilir?
Işıklar içinde yat Hasan Mercan Ustam; doyamadan uğurladığım Ağabeyim…
Seni hiç unutmayacağım.
(Hasan Mercan’la ilgili özyaşam bilgileri Bilkent Edebiyat Bölümü süreli yayını KANAT’tan alınmıştır. Teşekkür ederim.)
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.