LEYLA GENCER DÜNYA OPERA TARİHİNE GEÇEN İLK TÜRK SOPRANOSUDUR
Daver Darende
Dünyada “La Diva Turca”, “La Gencer” ve “La Regina” isimleriyle tanınan Leyla Gencer 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından biridir.
İstanbul’da İtalyan Lisesi’ni bitirdikten sonra, İstanbul Devlet Konservatuarı’nda şan dersi alan Leyla Gencer, orkestra şeflerimizden Muhittin Sadak’ın ve Besteci Cemal Reşit Rey’in öğrencisi olmuştur.
1950 yılında Ankara Devlet Operası’nda ilk kez Mascagni’nin (1863-1945) “Cavalleria Rusticana” operasında sahneye çıkan ve Santuzza rolüyle büyük ilgi toplayan Leyla Gencer, 1950’li yıllarda Ankara’yı resmen ziyaret eden ABD Devlet Başkanı Eisenhower, İran Şahı Rıza Pehlevi ve Yugoslav Devlet Başkanı Tito onuruna verilen resitallerde ülkemizi başarıyla temsil etti.
1953 yılında Türkiye ile İtalya arasında imzalanan Kültür Anlaşması çerçevesinde bir radyo konseri için Roma’ya gitti. Santuzza ve Madame Butterfly rollerinin ardından San Carlo Operası’nda Verdi’nin “La Traviata” operasındaki rolüyle büyük şöhret sağladı. “La Traviata” da Violetta rolünü Palermo, Trieste, Ankara, Torino, Varşova, Poznan, Lodz ve Krakow’da oynadı. Viyana Devlet Operası şeflerinden dünyaca ünlü Herbert von Karajan ile çalıştı. San Francisco, Philadelphia, Moskova, Leningrad operalarındaki başarısı ile ününe ün kattı.
1956 yılında San Francisco’da “San Francesca da Rimini” operasında son anda oynayamayacağını bildiren dünyaca ünlü Soprano Renata Tebaldi’nin yerine başrolü üstlendi. Yine San Francisco Operası’nda Donizetti’nin “Lucia di Lammermoor” operasında Lucia rolünü dünyaca ünlü Maria Callas üstlenmişti. Callas’ın operaya gelmemesi üzerine bu rol Leyla Gencer’e verildi. Sopranomuz bu rolde de başarılarını devam ettirdi.
18 Şubat 1957’de tüm zamanların en büyük orkestra şefi olarak kabul edilen ve ABD’de yaşamını yitiren Arturo Toscanini için, Milano’nun “Duomo di Milano” Katedrali’nde düzenlenen görkemli cenaze töreninde Verdi’nin “Requiem”i seslendirilirken soprano partisini Leyla Gencer başarıyla söyledi.
Leyla Gencer 1960’lı yıllarda mesleğinin doruğuna yükseldi. Milano’nun ünlü La Scala operasında Serafin, Gavazzeni ve Ricardo Muti gibi dünyaca ünlü şeflerle çalıştı. Adını bütün dünyaya duyurdu. Yalnız opera sahnelerinde değil, dünyanın birçok ülkesinde düzenlenen resitallerdeki başarısıyla müzikseverlerin gönlünü fethetti.
1953 yılında dünyaca ünlü sopranomuz Leyla Gencer, Soprano Belkıs Aran ile birlikte Ankara Devlet Operası’nda Mozart’ın “Cosi Fan Tutte” deki (Bütün Kadınlar Böyle Yapar) başarısı o yıllarda büyük yankı uyandırmıştı. “sanat elçimiz” olarak ülkemizi dünyanın birçok ülkesinde temsil eden Leyla Gencer’i o yıl Ankara’da dinlemek benim için mutlulukların en büyüğü olmuştu.
Uygar Türkiye bir dönemde Leyla Gencer gibi dünya çapında sanatçılar yetiştirmişti. Onunla her zaman gurur duyduk.
10 Ekim 1928’de İstanbul’da Polonezköy’de doğan, 10 Mayıs 2006’da Milano’da 79 yaşında yaşama veda eden Leyla Gencer’i saygıyla anıyorum.
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.