GENCO ERKAL VE POLİTİK TİYATRO
Daver Darende
Genco Erkal ülkemizin yetiştirdiği en önemli yönetmen ve tiyatro sanatçılarından biridir. Onu sahnede ilk kez 1965 yılında Gogol’un “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı oyununda izledim. Gogol’un aynı adlı yapıtından tiyatroya uyarlanan bu oyun o yıllarda önemli bir kültür merkezi olan Ankara Sanat Tiyatrosu’nda (AST) oynandı. “Bir Delinin Hatıra Defteri” Genco Erkal’ın o yıl en başarılı oyunu oldu.
1988 yılında İstanbul’da Dostlar Tiyatrosu’nda izlediğim Brecht’in “Bay Puntila ve Uşağı Matti” Genco’nun unutamadığım oyunlarından biridir. Brecht’in bu oyununu o tarihlerde İstanbul’da izleyen Le Monde gazetesinin ünlü sanat eleştirmenlerinden Michel Cournot gazetenin 11 Haziran 1988 tarihli sayısında Genco Erkal’ın bu oyununu “harika” olarak tanımladıktan sonra şunları yazmıştır:
“Puntila rolündeki Genco (aynı zamanda oyunun yönetmeni) bir harika, tavırları, vurguları, yeni buluşları ve derinliğiyle hem alışılmamış, hem de eğlendirici…”
Bugüne kadar neredeyse tüm oyunlarını izlediğim Genco Erkal’ı ilk kez Paris’te tanıdım. UNESCO Daimi Temsilciliğimizde Elçi-Müsteşar olarak göreve başladığım günlerde 27 Ekim 1986 gecesi tiyatro ustası Mehmet Ulusoy’un Paris’te “Özgürlük Tiyatrosu”nda Brezilyalı yazar Paul Coelho’nun “Simyacı” adlı yapıtından sahneye uyarladığı oyun ve Genco Erkal’ın o geceki büyük başarısı belleğimden silinmedi. Genco’nun o gece kimi zaman İngilizce kimi zaman Fransızca oynadığı oyunla tüm sanatseverleri büyüledi.
Politik tiyatronun öncülerinden Genco Erkal, bugünlerde birbirinden ilginç oyunlarla tiyatro yaşamının 50nci sanat yılını kutluyor.
Büyük hayranlık duyduğu Nâzım’la Brecht’i bir araya getirmesi, ayrıca Gogol’un “Bir Delinin Hatıra Defteri”ni yeniden yorumlaması ile Genco geçmiş yıllarda olduğu gibi günümüzde de sanat gündeminin başköşesinde yer alıyor.
16 Temmuz 2018 akşamı Halk Televizyonu’nun “İz Bırakanlar” programını yöneten değerli sunucularımızdan Tuğba Emlek Genco Erkal ile bir söyleşi yaptı. Genco Erkal’ın bu ilginç söyleşide yer alan önemli açıklamaları şöyleydi:
“Kimsenin yerleşik bir tiyatrosu yok. Devamlı hareket halindeyiz. Göçebe olduk. Ülkemizde halkımızın yüzde yetmişi hayatında hiç tiyatroya gitmemiş. Tiyatroda özellikle gençleri gördüğüm zaman seviniyorum. Tiyatroyu ayakta tutmak için büyük çaba var dünyada. Tiyatronun eğitici yönü var. Tiyatro bir aşk, bir tutkudur. Tarihi yerleri tiyatro haline getirmeye çalıştım. Moda’da Ömer Muhtar Paşa Konağı’nda bu ortamda Brecht ve Nâzım karşı karşıya geldi. Ama sonra birileri oyunu yasaklamaya kalktı. Kimin neyi bahane edeceği belli değil Kafka vari bir durum… Tiyatroda memurluk olmaz. Sahneye bütün yüreğinizle katılıyorsunuz. Yasaklar giderek tırmanıyor, nereye varacağı belli olmayan bir gelişme.”
Genco Erkal 50 yıllık tiyatro yaşamında başarıdan başarıya koştu. Turhan Selçuk’un Abdülcanbaz yapıtını tiyatroya uyarlayan yine Genco Erkal oldu.
Büyük sanatçımız Genco Erkal’ı saygıyla selamlıyorum.
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.