BENZERSİZ ATATÜRK
Daver Darende
Aydınlanma bilgesi İlhan Selçuk bir yazısında şöyle demişti:
“Atatürk, Anadolu’da yaşanan destanın adıdır. Mazlum milletlerin esin kaynağı, kurtuluş ateşidir. Atatürk geçmişin anısı değil, geleceğe bakışın önderidir.”
Atatürk’ün koca yüreği yaşamı boyunca hep yurdu ve halkı için çarptı. Karanlıklara başkaldıran ruhunda hep sevgi ve özveri vardı. Gelecek için “Umut ışığı” nı halkında aradı. Yaşamını ülkemizin ulus olma bilincine, güvencine ve mutluluğuna adayan Atatürk her zaman laik, halkçı ve devrimci bir Cumhuriyetten yana oldu. Emperyalizme karşı amansız bir savaş verdi. Dış politikasının temelini “yurtta barış, dünyada barış” ilkesi oluşturdu. Atatürk’e bağlılık çağdaşlığa ve demokrasiye bağlılıkla eşdeğerdir.
Aydınlanma devriminin, çağdaşlığın, uygar olmanın simgesi olan Atatürk ve Atatürkçülüğü iyi anlamak ve iyi anlatmak zorundayız. Atatürkçülük laiklik, devrimcilik demektir. Atatürkçülük tam bağımsızlık demektir. Atatürk laiklik devrimi olmadan aydınlığın, özgür düşüncenin ve yaratıcılığın gerçekleşmeyeceğine inanıyordu. Acaba neden laikliğe özel bir önem vermişti? Çünkü laiklik Türkiye koşullarındaki bir ülke için çağdaşlaşmanın ön koşulu idi. Laiklik olmadan devrimin itici gücünü oluşturacak “yeni bir toplum” yaratılamazdı.
Bilge insan, İstanbul sevdalısı Çelik Gülersoy, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir yazısında Atatürk’ün benzersiz kişiliği için şunları yazmıştı:
“En ileri toplumların bile ancak birkaç yüzyıl sonunda başarabildikleri bir düzeni, Atatürk olağanüstü iradesiyle Türkiye’ye birkaç yıl içinde sundu. Hangi ülkede kanlı bir savaşın hemen ardından, ateşten çıkmış bir komutan, her biri bir barış, sanat ve güzellik bahçesi olan müziğin, tiyatronun, operanın perdelerini açabilmiştir?”
Genç yaşta yitirdiğimiz, deneme ustası, bilim adamı Prof. Orhan Burian’ın ulu önderimiz için söylediği “Atatürk Doğu’nun rönesansıdır” sözü nasıl unutulur?
Devrimlerimizin yaratıcısı, Hümanist, aydınlanmacı kimliği ile toplumumuza yol göstericilik yapan, aydınlığa giden yolun ilk temel taşlarını döşeyen büyük Atatürk’e çok şey borçluyuz.
Yüreği ile gülümseyen, insan sevgisi ile dolu ulu önderimizi 10 Kasım gününde artan bir sevgi, özlem ve saygı ile anıyorum.
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.