“ATATÜRK, DOĞUNUN RÖNESANSIDIR”
Daver Darende
Emekli Diplomat-Yazar
Atatürk’e ve onun devrimlerine karşı saldırıların hızla arttığı bugünlerde çağdaşlaşma ve aydınlanmanın öncüsü, sıra dışı bilim adamı, deneme ustası, çevirmen Prof. Orhan Burian’ın “Atatürk doğunun rönesansıdır” sözlerini unutmak olası mı? Prof. Orhan Burian Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu idi. Denemeleri, günlükleri, çevirileriyle yazın yaşamımıza ve dilimize önemli katkılarda bulunmuş, Atatürk’e ve Türk aydınlanmasına gönül vermiş bir düşünürdü.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Enstitüsü öğretim görevlisi Prof. Dr. Zeki Arıkan Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan 5 Mayıs 2006 tarihli yazısında ülkemizde hümanist ve özgür düşüncenin kökleşmesinde önemli katkıları olan Prof. Orhan Burian’ı şöyle tanımlıyor:
“Orhan Burian korkusuz ve yürekliydi. Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi olayları sırasında (1947) Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye yazdığı mektup onun medeni cesaretinin bir örneğidir. Köy Enstitülerini kapatan yıkıcı zihniyete karşı sesini yükselten, yükseltebilen ender kişilerden biri de Orhan Burian olmuştur.”
Değerli yazar, dost, Mehmet Başaran Türk Dili Dergisinin Eylül-Ekim 2003 tarihli sayısında çok genç yaşta yitirdiğimiz bilge insan, aydınlanmacı Orhan Burian’ı şöyle anlatmıştı:
“Orhan Burian medyanın ilgisini çekmeyen bir “bilim işçisi”dir. Atatürk’ü en iyi anlayanlardandı. Onu “Doğu’nun Rönesans’ı” olarak tanımlıyordu.”
Şimdi hayatta olmayan yazar Mehmet Başaran Orhan Burian için Cumhuriyet gazetesinde şunları yazmıştı:
“Ben, 1945’te Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü öğrencisiyken tanıma mutluluğuna erdim Orhan Burian’ı. Sık sık evine gidip, geldim, ölene değin mektuplaştık. Bir ağabeydi, bir dosttu, toplumumuzun yetiştirdiği bir örnek aydın, yazınımızı, ekinimizi varsıllaştırmış bir bilim ve yazın adamıydı.”
Orhan Burian’ın ilk yazıları “Yücel” ve “Ufuklar” dergilerinde yayımlandı. Nâzım Hikmet’in yeni atılımcı yönünü savunan Burian gerçek bir deneme ustası idi.
Cambridge ve Princeton Üniversitelerindeki eğitimi tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde göreve başladı. Shakespeare’i tanıtan yazılar yazdı. Hamlet’i dilimize kazandıran Orhan Burian’dır.
“Ufuklar” dergisini Vedat Günyol ile birlikte kurdu.
Otuz dokuz yaşında yaşama veda eden, ardından sayısız değerli yapıtlar bırakan, Atatürk sevdalısı Orhan Burian’ın yaşamnı, “belcanto”nun en güzel örneklerini veren kısa ömürlü (otuz dört yaşında yaşama veda etmişti) İtalyan Opera bestecisi Vincenzo Belini’ye benzetirim.
Hastalığı ile ilgili acılı yılları, kendi kendine hastaneye gidişini, “çocuklar gelmesin” deyişini şöyle anlatmış günlüğünde:
“Başımda kalabalık istemem. Taksi geldi. Hastaneye gittim. Çünkü ölümden korkmak hiç işime gelmedi. Büyük korkum, hastalığımın devam ederek öldürmesidir.”
Aydınlanmanın ve erdemin simgesi, Atatürk sevdalısı Orhan Burian’ı saygıyla anıyorum.
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.