Atatürk’e Aşağılık ve Planlı Saldırıya Karşı Kararlı ve Kesin Savaşım Verilmelidir! – Telgrafhane Sanat

Atatürk’e Aşağılık ve Planlı Saldırıya Karşı Kararlı ve Kesin Savaşım Verilmelidir! – Telgrafhane Sanat

Atatürk Devriminden çıkarları engellenen tüm kesim ve sınıfların Atatürk’e ve devrimine karşı saldırıları, çok açıktır ki Atatürk yaşamını yitirir yitirmez başlamıştır. Günümüze değin ivmesi artarak gelen bu saldırılar, sözde yönetimin / yönetimlerin yüreklendirmeleri sayılabilecek uygulamalarla neredeyse özendirilir duruma getirilmiştir.

Dünyanın en büyük devrimcilerinden, bilge insan Mustafa Kemal Atatürk‘e saldırmak alçaklıktır, soysuzluktur, çanak yalayıcılıktır, yurdumuzu, ulusumuzu hançerlemektir.

Aydınlanmacıların her uyarısına, aralarında sözde solcuların da bulunduğu kesimler “Düşünce özgürlüğüdür” yanıtını verdiler. Şimdi de “düşünceleri” “düşünce özgürlüğü” yönünde mi? Ne acı ki bugün bile aynı kafayı sürdürenler bulunduğu görülüyor.

Birkaç çıkarcı soysuzun, çocuklara yıllarca tecavüz edilmesinden rahatsızlık dahi duymayan bu soysuzların Atatürk’e, annesine, babasına sövmesi kadar; Kürtçüsünden sıradan “dindar”ına, sözde liberaline bir kesimin bilerek isteyerek tepkisizliği de acıdır, kaygı vericidir.

Zaman zaman “Atatürk’ün partisi” olduğunu söyleyen ana karşı parti CHP yalnızca kınamakla, suç duyurusuyla yetinmemeli, dava açmalıdır. Açacağı davayı da sündürmeden, gevşetmeden, tavsatmadan sonuç alıncaya dek izlemelidir.

Bu görev başta CHP’ye, Atatürkçü Düşünce Derneği’ne, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne, Dil Derneği’ne düşer.

Günümüzde böylesi yıkımlara karşı basın açıklamasıyla yetinmek sıradanlaştı. Bu durum da kabul edilemez; en azından içtenliksizliktir, aymazlıktır.

Telgrafhane Sanat olarak, her zaman yüreğimizde, bilincimizde yaşayacak Mustafa Kemal Atatürk’e saldırıları yapan alçakları kararlılıkla kınıyoruz.

Artık açıkça anlaşılmıştır; Atatürk yalnızca aydınlanmacıların, ilericilerin değeridir, önderidir. Bu 1922’de de böyleydi, bugün de böyledir.

Son alçaklığın taşlarını döşeyen sözde sol liberal geçinen reziller de aynı derecede sorumludur, suçludur; AB’lerin “Atatürk’ün portrelerini indirin. TSK vesayettir güçsüzleştirin” buyruklarını onayladılar. AB’lerden yemlendiler. Çokbilmiş tavırlarıyla, TV kanallarında, alabildiğine desteklenerek, yıllarca beyin yıkadılar.

Geçmişten bugüne her kesimden, bu soysuz ve pislik adları unutmayacağız.

Bilsinler ki burada bitmedi. Bu yurtta adım atacak, barınacak yer bulamayacaklar.

Her kepazeliklerini izleyip, ulusa açıklayacağız.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.