Zehra Tırıl
ÇOCUK KİTAPLARI
Duyarlı kamuoyu Çocuk Kitapları Psikologlar Tarafından Kontrol Edilsin ana düşüncesi altında, çocuk kitaplarının denetimden geçirilmeden yayımlanmamasını istiyor.
Hansel ve Gretel masalında, kötü kalpli üvey anne üvey çocuklarını evde istemez, çocukların babasını çocuklarını ormanın uzak bir yerine bırakmaya ikna eder. Çocuklar ormanda karşılarına çıkan pastadan bir evden parçalar koparıp yerken evin sahibi yaşlı kadın çocukları evine buyur eder. Kadın cadıymış, amacı çocukları şişmanlatıp yemekmiş. Gözleri iyi görmeyen cadı Gretel’den fırının yeterince ısınıp ısınmadığına bakmasını ister, Gretel cadının niyetini anlar, cadıyı kandırıp yanına çağırır, cadı fırına bakarken cadıyı arkasından ateşe iter, fırının kapağını kapatır. İki kardeş cadının altınlarını alıp evlerine döner, çaldıkları altınlarla yokluk görmeden mutlu mesut yaşarlar.
Yoksul Kunduracı masalında, kunduracı bir akşam ancak bir çift ayakkabı yapmasına yetecek büyüklükte deriyi masasında bırakıp uyur. Sabah dükkânına gider ki derinin yerinde çok güzel bir çift ayakkabı duruyor. Ayakkabıyı vitrinde görüp çok beğenen bir varsıl, ayakkabıyı iyi fiyattan satın alır. Yoksul kunduracı sattığı ayakkabının fiyatına iki çift ayakkabı yapmasına yetecek deri alır, masasında bırakır, sabah çalışmak üzere uyur. Sabah derinin yerinde iki çift ayakkabı vardır. Kunduracının bıraktığı deriler giderek daha çok ayakkabıya dönüşür. Kunduracı bir gece dolaba gizlenir, ayakkabıları cinlerin yaptığını görür, “cinlerin sayesinde” çalışmadan varsıllaşır, ömrünün sonuna kadar mutlu mesut yaşar.
Bilime göre çocuğun karakterinin önemli bir bölümü altı yedi yaşlarında şekilleniyor, tamamlanıyor.
Çocuk kitabı yazarlarınca edebiyatın, sanatın sansürlenemeyeceği savunularak kampanya eleştirildi. Ailenin, yayıncının, çocuğun, öğretmenin seçim kararı, sorumluluğu vurgulandı.
Öğretmenin sorumluluğu, seçim kararı derken geçtiğimiz günlerde Aydınlık.com.tr’de okuduğum haberi paylaşmak istiyorum. Burdur’da bir ilkokulda bir birinci sınıf öğrencisi çok hareketlidir. Öğretmeni, çocuğun annesine, çocuğun içine cin kaçtığını, kendinin de “üç harflileri” olduğunu bu yüzden durumu gördüğünü, çocuğu Cinci Hoca Ramazan’a götürmesini söyler. Anne bilinçlidir, çocuğunu doktora götürür, çocuk ileri zekâlı çıkar. Anne bilinçli bir veli değil de öğretmen gibi konformist; sorgulamayan, boyun eğen, dogmatik biri olsa, çocuğunu cin çıkarmalara teslim etse idi, çocuk altı yaşında “üç harfliler”le tanışmış olacaktı.
Önyargılı, yaratıcı fikrin, bilimin, kültürün gelişmediği, olanın engellenmeye, ortadan kaldırılmaya çalışıldığı totaliter yönetimler statükocu yönetimlerdir. Yaratıcılık, sanat, bilim, özgür düşünce, eleştirel bakış düşman bilinir. Şaklabanlık ve gücü elinde tutanların memnuniyeti önemlidir. İleri zekâlı öğrencisinin içine cin kaçtığına inanan, veliyi “cinci hocaya” yönlendiren ilkokul öğretmeninin zihnine üniversite eğitimi bile dokunamamıştır.
Kitabında kahraman olarak “cin”i seçmişse cinin çocuğun bugününe ve gelecekteki yaşamına, psikolojisine etkisini düşünmeli, sorgulamalıdır yazar. Cadıyı fırına atıp yakarak, cadının altınlarını çalıp kaçarak kötünün cezalandırılmasına bağlanan mutlu sonun çocuğun algısına, hayal dünyasına vereceği zararı öngörebilmelidir. İyinin katışıksız iyi, kötünün katışıksız kötü olduğu karton karakterler yaratmak çocuğa yalan söylemektir. Babayı her şeyi bilen, cezalandırma, emretme, koruma hakkı olan bir Tanrı figürü gibi çizerken kız çocuğunun geleceğinin Tanrı figürlerine emanet edildiği, oğlan çocuklarının Tanrı figürünü içselleştireceği unutulmamalıdır.
Çocuklarımızı satırlarına içimiz rahat emanet edeceğimiz çocuk kitapları yazarlarımızın yazdığı kitaplara edebiyat donanımı olmayan psikologların, KHK’lerin dokunması, emirler buyurması çocuklarımızın algısını, hayal gelişimini eksiltir, okumayı sıkıcı bir hale dönüştürerek çocuğu kitap okumaktan uzaklaştırır. Yazarlarımıza çocuklarımızın yüreğini, beynini, dilini, hayal dünyasını, sevincini, umudunu hatta gelecek planını emanet ediyoruz. Kitabıyla çocuk arasına giren bir sopalı ses çocuğun sırdaşlık, dayanışma, güven duygularını zedeleyebilir.
Kampanyada paylaşılan çocuk kitabı benzeri çocuk kitapları yayımlayanlara gelince, kendi hallerine bırakılmış gibiler. Nedense?
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.