Türk Devriminin bayrak gazetesi Cumhuriyet, yasal yoldan, hem yönetim hem okur olarak gerçek sahiplerine kavuştu. Gerçek sahiplerine yıllar önce nasıl da darbe yapıldığının kanıtları açıktır. Yönetim Kurulu toplantısına iki üye katılamıyor. Biri Mustafa Balbay’dır, cezaevindedir, Silivri Cezaevinde gerici eziyeti altındadır. Öbür kişi ise İnan Kıraç’tır; yurtdışındadır. İki üye de oylarını bildirmişlerdir. Konu bir eksik üyenin seçimidir. Mustafa Balbay’ın oyu kabul edilirken, İnan Kıraç’ın oyu kabul edilmez. Bu tüze dışı uygulamayla Cumhuriyet’in yönetimini, anlayışını, yayın çizgisini taban tabana zıt biçimde değiştirme saldırıları sürüp gitti. Can Dündar ve adını anmaya gerek görmediğim diğerleri emperyalistlerin, gericilerin desteğiyle Cumhuriyet gazetesinde Mustafa Kemal Atatürk’e, Türk Devrimine, aydınlanmacı, laik ülküye, ulusun saygı duyduğu değerlere karşı sürekli yayın yaptılar. Bu yayınlar bazen hakarete bile vardırıldı. Bu tutum AKP çizgisinin istediği bir tutumdu. O yeni Cumhuriyet kadrosunun geçmişten o güne yazdıkları, dillendirdikleri de AKP’yle, hatta Müslüman Kardeşler örgütüyle bile uyumluydu. Ne ki AKP oy kaygısıyla bir anda “milliyetçi” olunca ve FETÖ’nün çıkar kaynaklı darbe girişimi yaşanınca bir anda darbeci yeni Cumhuriyet yönetimiyle karşı karşıya gelmiş gibi oldular, öyle görünüm verdiler. Aslında AKP’nin gerçek ideolojisi değişmediğinden ve yeni Cumhuriyet yönetimiyle de ayrı düşmediğinden özde bir karşıtlıktan söz etmek olanaksızdır. FETÖ çatışması (TIR davası…) nedeniyle kimileri cezaevine atılırken kimileri de yurtdışına kapağı attı. Cezaevine düşenler haklarını yine Türk yargı kurumlarında aramayı doğal görürlerken, gazetemiz Cumhuriyet’in ahlak dışı yöntemle, haksızlığa uğramış eski gerçek yönetiminin, tümüyle ayrı bir nedenle açtığı davaları, izledikleri yasal süreçleri AKP’yle işbirliği, “jurnalcilik” gibi göstermeye çalıştılar ki bu en hafif deyimle ahlaksızlıktır, arsızlıktır, yüzsüzlüktür. Gerçek Cumhuriyet yönetiminin açtığı davalara tüm karşı davaları boşa çıkan, Yargıtay’dan dönen darbeci Cumhuriyet yönetimi yasal yolla tepelenmiş oldu. Kimse onların arsız ve yüzsüz kara çalmalarına kulak asmasın. liboşluklarıyla, ahlak düşüklükleriyle gericiliğe bugünleri hazırladılar. Yetmezmiş gibi hâlâ konuşabiliyorlar. En iyimser söyleyişle, ayrı düşünce yaymak istedilerse ayrı gazete çıkarabilirlerdi ya da anlayışlarına açık onlarca yandaş yayında yazabilirlerdi. Ne ki amaç başkaydı, Cumhuriyet bir dava gazetesiydi ve işgal edilmeliydi! Çok ayrıntı var ama gerek yok girmiyoruz. Bir daha yakınımızda gözükmesinler. Cumhuriyet taşınmazlarının çoğunu sattılar. Gazetemizin fiyatını 2,5 lira yaptılar. Okur-yazar dayanışmasıyla enkazı temizleyeceğiz. Bu ahlaksızlara Cumhuriyet’te ekmek yok! Böyle biline.
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.