“GÜÇLÜ ÜLKE, GÜÇLÜ SANATLA OLUR”
Daver Darende
Kültür kirlenmesinin doruk noktasına ulaştığı ülkemizde sanata, kültüre, müziğe, felsefeye verilen önem ne acıdır ki her geçen gün azalıyor.
“Felsefe ve sanat, yaşamın nöronları, yaşamın sinir sitemidir. İnsanoğlu sanatla, felsefeyle, ruhunu kirlilikten arındırır, zenginleştirir. İnsan, kendini ancak felsefe ve sanatla eğitebilir.” Değerli bilim ve sanat adamı Prof.Dr. Şahin Yenişehirlioğlu’nun bu sözleri nasıl unutulur?
Aydınlanma çağının öncüsü, Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel bir yapıtının önsözünde şunları yazmıştı:
“Hümanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aşama, insan varlığının en somut anlatımı olan sanat yapıtlarının benimsenmesidir.”
Sanatçılar, yazarlar, düşünürler geride bıraktıkları yapıtlarıyla anılırlar. Bir ülkeyi dünyaya tanıtan, o ülkenin adını yücelten sanatçılardır, yazarlardır. Kentlerin caddeleri onların adlarıyla, parkları, alanları onların heykelleriyle anlam kazanır.
Sanattan söz ederken başarıdan başarıya koşan, bizleri her dem gururlandıran ülkemizin tek kadın orkestra şefi, Türkiye Sanatçılar Birliği Başkanı İnci Özdil’in “Güçlü ülke, güçlü sanatla olur” sözlerini anımsamadan edemedim.
Genç Cumhuriyet en büyük yatırımlarından birini sanata ve kültüre yaptı. Büyük kurtarıcımız Atatürk’ün önderliğindeki 1923 aydınlanma devriminin amacı çağdaş, uygar bir Türkiye yaratmak idi. Aydınlanma devrimi dünya çapında sanatçılar yetiştirdi. Onlar ülkemizin gurur kaynağı oldular.
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.