O’NU ÇOK ARAYACAĞIZ
Daver Darende
Şimdi aramızda olmayan Atatürk sevdalısı Çelik Gülersoy “Atatürk Atatürk” adlı kitabında bir anısını şöyle anlatmıştı:
“En sevdiğim pozu, bayramlarda evin ve okulun pencerelerini donattığımız tahta çubuklu küçük kağıt bayraklardaki resmi idi. O’nu gözlerimle okşar, sık sık göğsüme basardım. Hem ülkemizin benzersiz lideri, hem de hüzünlü evimizde, bana güven veren babam olarak…”
Çelik Gülersoy, aynı kitabında “Atatürk’ün sevgililerini” de şöyle tanımlamıştı:
“Temiz ahlâklı, barışçı, çalışkan, aydınlanmayı ve yükselmeyi hedef seçmiş, içi vatan sevgisi ile dolu, ailesine düşkün, tutkulu gençlerdi Atatürk’ün sevgilileri.”
Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde bin bir emekle kurulan Cumhuriyet’in özünü “devrim” oluşturur. Anadolu’ya ışık saçan “aydınlanma” devrimi ile Cumhuriyet en büyük atılımı yapmıştır. Laiklik, Harf ve Eğitim Devrimi, Köy Enstitüleri ve Halk Evleri’nin kurulması, dünya klasiklerinin Türkçeye çevrilip yurda yayılması aydınlanma devriminin temel taşlarıdır. Hangi ülkede, kanlı bir savaşın hemen ardından, ateşten çıkmış bir komutan, her biri bir barış, sanat ve güzellik bahçesi olan müziğin, tiyatronun, operanın perdelerini açabilmiştir?
Çelik Gülersoy Aklın ve bilimin yolunda yürüyen Atamızın İstanbul’dan ayrılışını şöyle anlatır:
“19 Kasım’da İstanbul’dan son kez ayrılan kişi, bu şehrin sevgi odağı idi. Şişli’de tramvaya binen, Taksim’den inip yürüyen, Göksu’ya sandalla gidip bir kahveye giren, Florya’da herkesle beraber yüzen… Bir halk lideri.”
Atatürk ülkemize doğmuş bir ışıktı. O’nun aydınlanma ışığını çok arıyor, O’nu artan bir özlem ve saygıyla anıyorum.
telgrafhanesanat.org
Yorum Kapalı.